31.1.07

Neşe

Neşe dört harfli bir kelimeydi seni tanımadan önce
Aşk üç harflilerdi yasaklıydı senden önce
Hayatımdı neşem,her daim gülen yüzüm
Neşemdi

Sen gittikten sonra neşe bir acı kaldı içimde
Aşk,harflerinden kurtulup ızdırap oldu
Hayattımdı aşkım,yüzüne bakım neşelendiğim
Sendin

Gidişinle hayallerinin altında ezilen ben kaldım
Neşeyle yıkanan ben
Şimdi ellerinden oyuncakları alınmış gibi ağlayan çocuk ben

Neşemdin,neşeydin,3 harfin anlamıydın
Neşenin ecesiydin
Aşkımın ızdırabı oldun
Neşemdin bırakıp gittin
Neşemdin...

30.1.07

Hayata dair iç burkan detaylar

ölümler,aşklar,sevgiler,savaşlar,kayıplar,kişiye göre değişen değerlerin kaybolması,kimi için simidin susamlarının masaya dökülmesi,çoğumuz için aşka karşı kaybedilen zaferler hepsine karşı koyamama durumları.

insanın kendi tabularına karşı gelememesi,sınavlardan geçememek,kariyer sahibi olamamak birçok olumsuzluk sayılabilir iç burkan detay olarak.Fakat hepsini unutturan bir aşk acısı varsa insanın içinde,ne ölümlerin acısı adam gibi yaşanıyor ne kaybedilen paranın hüsranı yaşanıyor.Aşk insana herşeyi yaptırabiliyor.hayatınızı bir kum saati gibi doldurup zaman dolduğunda ters çevirip yeninden yaşatıyor acısını.tam sevinmişken herşey sona erdi diye tekrar içinizde umarsız bir acı yer alıyor.herşey sönüp gidiyor.karanlıkta tek bir mum kalıyor,sadece dibini aydınlatan aşkın mumu.sizi kendine çekiyor.görmek için herşeyi daha net ister istermez insan hızla ilerliyor acısına.ve o an hayat sadece bir kum saatinin yan çevrilmiş halini alıyor ne sağ tarafa dolan kum ne sol tarafa.hangi yöne gideceğini bilemeyen bir insan.karanlık içinde kısık bir ışıkla ilerlemeye çalışıyor.her adımında bir başka duvara vuruyor kendini.eline kan damlıyor her seferinde ve bir süre sonra olağan bir yanlızlık duygusu kaplıyor insanı.acımasızca içini dolduran yanlızlık.o an acı çekmek istiyor beden ve ruh.acılar en uç noktasında en yüksek dozajda enjekte ediliyor miğdeye.saplanıyor oturuyor içine insanın.alıştıktan sonra ise tekrar istiyor insan bir uyuşturucu madde gibi aşkı tekrar istiyor tekrar mutlu olup sonra herşeyi bok etmek ve gene aynı karanlıkta acılarla dolmak istiyor.

dostlarımızın terk etmesi,yeni dostlar bulup onlarla samimi olması içten içe bir acı katıyor insana bazen aşk buna yarım ediyor,bu duyguları delip geçmeye, sadece aşka inanmasını sağlıyor.bağlıyor kendini tek bir bireye.ardından vurdumduymaz aşk yeniden oyun oynuyor insana ve bu sefer tamamen yokluk içinde bırakıyor.elinde kalan boş bir vazo,kirlenmiş tabaklar,kanlı bir çarşaf ve boş bir oda.hayat içimizi burkmaya hergün kudurmuşcasına devam ediyor ve biz bunu inkar etsekte istiyoruz.çünkü aşk acısı bize hergün daha tatlı geliyor..

hıh...

yetemedim mi sana?yetmedimi sevgim?hergün sana doğmam sadece seni düşünmem
yetmedimi?aşkınla düştüğüm yollar şimdi evinin yolu oldu.hiçmi için sızlamıyor giderken.
hiçmi canın acımıyor?başını cama yaslamış otobüste uyumaya çalışırken.eskiden omzuma koyardın,
gerçi eskiden o yoldan bana gelirdin.bolu dağına varınca bir haber ederdin.o sadece çay içilen
yol üstü lokantasından.içimi rahatlatmak için,bilirdinki ben dayanamam,kendimi yerim evde.Seni beklerken
içimi hep bir heycan kaplardı.ilk gördüğümde ne yapsam diye düşünürdüm.ama birtürlü birşey yapamazdım heycandan.
keşke yapsaydım,yapsaydım belki böyle olmazdı.ne sen benim artık aşık olmadığımı düşünürdün nede ben senin sevmediğini
seninle birlikteyken dinlediğim her şarkı öylesine çalıyorki bedenimde.sol yanımda bir acı bırakıyor.

ben sana kendimi hiç anlatamadım.anlatmak istedim,beceremedim.çocukluklarım vardı benimde,korkularım vardı,sevmediklerim,
isteklerim vardı.ama sen bunları hiç görmedin.kendi isteklerin kendi sevgilerin ve sevgisizliklerin arasında benim korkularımı göremedin.
şimdi ne korkularım kaldı ne sevdiklerim ne isteklerim.seninle birlikte hepsi gitti.bak gördünmü sen yine kendi korkuların arasında
beni bırakıp yapayanlız dünyama geri attın beni.herşeye rağmen teşekkür ediyorum hergün bana aşkında,sevgininde,acınında en büyüğünü yaşatıyorsun

Elveda

Nice ayrılık gördü bu gönül her birinde kanadı
İçinde kanayan yaraya ses etmedi
Gidenlere bakıp keşke diyemedi
Arkasından ağlayanlara elveda bıraktı

Kuru bir elveda verdi yakana
Bir buse koydu tavrına
Dünyalar olasın diye vedalar etti nicesine
Cümlesine veda ettide sana edemedi

Yağmura döndü yüzünüde
Bir sana dönüp yağmur gibi yağamadı
Son damlasında bir elveda bıraktı hatırına
Uğruna sevgisini sildiği bir elveda
Kuru,küçük anlamsız bir elveda..

huh..

sıcak gecelerin hasreti kaplayacak bedenini
adımı çağıracaksın karanlıkta
çıkıp haykıracaksın bütün gözyaşınla adımı
gittimi diyerek bakacaksın resimlerime
bir umut birgün diyip avutacaksın kendini

bütün şarkılar anlam kazanacak
kulağınla dinlediklerin,gözünle gördüklerin
kalbinde yaralar açacak
ah diyeceksin nefesinle buğulanan cama

ve adımı yazacaksın buğuna
adım kaybolunca yeniden sıcak nefesinle buğulayacaksın
adımı yazacaksın gene
öyle bir an gelecekki nefessiz kalacaksın
öyle bir an gelecekki sende benim gibi öleceksin...

29.1.07

Elveda Sessiz Aşkın Kraliçesi

üzülme diyorsun hayatımdan çıkarken.düşünki zamanında o çok sevdiğin ben,ayıcığım dediğin,göbeğini okşadığın ben
senden uzak diyarlara gidiyorum hemde hiç gelmemecesine.üzülmeden beklermiydin küçük ellerinin arasına göz yaşlarını aldığında?
demezmiydin lütfen erken gel?.bak şimdi kalbimi bir şehir tabelası önünde çıkarıp verdiğim kızı hiç gelmemecesine kaybediyorum..
yavaş yavaş yaşlar süzülüyor gözümden,ellerimde hafif bir titreme,elim ayağım hafif hafif hissizleşiyor sanki ölüyorum sen gidince...
ve sen bana üzülme diyorsun.neden üzüldüğümü bilmeden,nasıl üzülmeyeceğimi söylemeden sadece kuru bir üzülme lafı çıkabiliyor bu adama.
hani bu adam "bizim herif" diye dostlar arasında sohbetini ettiğin adama sadece üzülme diyebiliyorsun..
yapma bana bunu.bana üzülme deme bırak seninle dinen göz yaşlarım,kalbim,bedenim sen gidince hayata dönsün,kanasın,yansın.sana verdiğim bu
kalbi bana bırakıp gitmedinki seni düşünmeden bir gecem geçsin.bak bu ilk gecem olacak sensiz.uyursam ne ala sabaha kadar belkide acımayacak canım
lakin bilirsin benki en ufak bir kavgamızda bile sabahlara kadar oturan o şişko adam sensiz ilk gecemde nasıl uyurum.
yarın uyursun diyorsun dimi.yarın sensiz yeni birgün olacak,belki koltukta ağlarken,bir damla gözyaşı gözlerimden dudaklarıma süzülene kadar gözlerimi
kapatıp uyumuş rüyası yapacağım ama asla uyumayacağım.kollarımın arasında bebek gibi teniyle ısıtan sen olmayınca ben hiç uyuyamayacağım.
haftalar,aylar geçecek unutacaksın diyeceksin bende hayır tabiki unutmayacam diyeceğim.belki bukadar belli etmeyeceğim üzüldüğümü,belki hiçbir zaman anlatmayacağım
kimseye nekadar acı çektiğimi ama seni asla unutmayacağım.kimseye vermem dediğin kollarını başkalarıyla paylaşırken,ben gene seni düşüneceğim.ben seni asla unutmayacağım
fakat kabulleneceğim sevgini.artık başkasının olan sevgini.sana doya doya bakamayacağım geceleri,kollarıma başını koyduğunda verdiğin ağırlığı hissedemeyeceğim
en çokta başkasına sarıldığında kahrolacağım.bunu nerdenmi bileceğim...arkadaş olalım diyorsun ya daha çok acı çektirmek için bana ceza veriyorsunya.biliyorsun ben sana gene
arkadaş gibi değil benimmişsin gibi bakacağım.taki o gelip senin elinden tutana kadar..işte ozaman ben bugün olduğu gibi yarında asla olmayacağım.bir şehirden bir şehre koşan aşkımız
artık başkasının kalbini eline aldığında bitecek.ve sen benim kalbimi hiç olmadığı kadar kıracaksın.ben bunun acısıyla hergün dünyaya bakıp,hem sana hem aşkımıza küfürler edeceğim ve gece olunca
sadece biraz daha kolay uyuyabilmek için gitmemi istemediğin her mekanda bardaklar arasında kaybolacağım..kısacası bebeğim,yarın sensiz başlayacak ve buda gelip geçecek fakat açtığın yaralar ve yaşattığın
sevgin asla içimden kopup gitmeyecek.hayat bana seni vermeyecek...şehirlerarası otobüslerde koştuğum aşkım,telefonlarda yaşadığım mutluluk veren dakikalar artık olmayacak ve artık ben hiçbir telefon şebekesinin promosyonlarını daha çok konuşmak için takip etmeyeceğim..korkarak ve istemeyerekde olsa sana kuru bir elveda.elveda bitanem,elveda aşkım,elveda sevgilim,elveda sessiz sedasız biten aşkın efendisi...